Sürekli bir şeyleri kaçırmaktan korktuğumuz ve oradan oraya koşturduğumuz bu dönemde, durup hayatı kendi hızımızda yaşamanın, zamanımızı geri kazanmanın ve huzur bulmanın tadını çıkarmanın sizce de vakti gelmedi mi? Bir şeyleri “kaçırmanın” bize verdiği keyfe ve mutluluğa odaklanmaya ne dersiniz? İngilizce tabiriyle “joy of missing out (JOMO)” hayatta bir şeyleri kaçırmaktan keyif alma olarak tanımlanabilir. Günümüzde kaçırma korkusuyla tüketim baskısına, trendlere yenilebiliyor, belki de keyif almayacağımız, kendimize hitap etmeyecek deneyimlere katılıyoruz. Başkalarının bir şekilde sizden daha çok eğlendiği, daha iyi bir hayat yaşadığı algısını ve endişelerini içeren “fear of missing out (FOMO)” yerine JOMO’ya hayatımızda yer açarak iyi oluşumuzu pekiştirebiliriz.
JOMO’nun İyi Oluşumuza Etkileri
- FOMO genel olarak sosyal medya kullanımıyla artar. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise bu platformlarda sadece mutlu yanlarını gördüğümüz hayatlara özenmek ve o kişilere yetişme isteğidir. Bundan dolayı hayatımızın yeterince iyi olmadığı konusunda endişelenebiliriz. JOMO ise bu baskıyı ortadan kaldırarak içinde bulunduğumuz anı daha çok takdir etmemize yardımcı olur. Bu da kaygı seviyemizi azaltır.
- JOMO kendimize daha fazla zaman ayırmamıza yardımcı olur. Kendi ihtiyaçlarımıza odaklanmak, sosyal baskılardan uzak kalmak; ilgi duyduğumuz özgün alanları ve duygusal bağlarımızı keşfetmemizi sağlar. Bu durum, kişisel değerlerimize göre yaşamamıza ve gelişimimize büyük bir katkıda bulunabilir.
- JOMO, asıl huzurun dış kaynaklardan değil de iç kaynaklardan geldiğini fark ettirir. Sosyal medya platformlarından ve etkinliklerden, hızlı yaşantıdan uzaklaşmak iç huzurunuzu bulmanıza yardımcı olabilir.
- JOMO anda kalma anlayışını güçlendirir. Deneyimlerimizi daha dolu ve farkındalıklı yaşamayı, küçük başarıları bile takdir etme becerimizi geliştirir.
- Kendi başına zaman geçirmek bazen yalnızlık gibi algılansa da JOMO, istenmeyen bir izolasyon yerine bilinçli bir bağlantıyı kesme davranışı olduğu için kendine alan açma ve bir öz bakım fırsatı olabilir.
Kendinizle Nasıl Keyifli Zaman Geçirebilirsiniz?
- Kendinize belli başlı rutinler oluşturabilirsiniz. Sabahları uyandıktan sonra kahve içmek veya uyumadan önce rahatlatıcı bir aktivite yapmak, sabah ve akşam rutinlerine örnek olabilir. Zamanınızı herhangi bir hobiyle, yürüyüşle veya rahatlayarak geçirebilirsiniz.
- Teknoloji detoksu yapmayı deneyebilirsiniz. Günün büyük bir bölümünde telefona, bilgisayara maruz kaldığınızdan kendinize zaman ayırmada eksik hissedebilirsiniz. Teknolojik aletlere ayırdığınız zamanı başka bir etkinlik yaparak değerlendirebilirsiniz.
- Kendinizle zaman geçireceğiniz etkinlikler deneyebilirsiniz. Örneğin yürüyüşe çıkmak, sinemaya gitmek, kahve içmek veya seyahat etmek tek başınıza yapmaktan keyif alacağınız etkinlikler olabilir.
- Katılmak için kendinizi zorladığınız sosyal aktiviteler varsa bunlara ara vererek kendinize zaman ayırmak, yalnız kalmak ve kişisel alanınızı genişletmek size iyi gelebilir.
- Düzenli bir şekilde düşüncelerinizi ve duygularınızı gözlemlemek kendinizle derin bir bağlantı kurmanıza, ihtiyaç ve beklentilerinizi anlamanıza yardımcı olur. Bunun için günlük tutmayı deneyebilirsiniz.
- Gün içinde bir an durup dikkatinizi şimdiye getirmeye çalışmak ve farkındalığınızı artırmak, zihninizi sakinleştirmenin basit ama güçlü bir yoludur. Bunun için nefes alış verişinize odaklanmak bile yeterlidir. Yemek yemeyi, yürümeyi veya herhangi bir aktiviteyi farkındalıkla yapmak, o anın tadını çıkarmanıza olanak tanır.
Yazar: Zeynep Yankılıç
Kaynakça
- Firth, J., Torous, J., Stubbs, B., Firth, J. A., Steiner, G. Z., Smith, L., Alvarez-Jimenez, M., Gleeson, J., Vancampfort, D., Armitage, C. J., & Sarris, J. (2019). The "online brain": how the Internet may be changing our cognition. World psychiatry : official journal of the World Psychiatric Association (WPA), 18(2), 119–129. https://doi.org/10.1002/wps.20617