Kişinin kendi değerini başkalarının düşünce ve duygularına göre belirlemesi ve başkalarının beğenisine göre karar alması onay alma isteğinden kaynaklanmaktadır. Onay arama isteği hem doğrudan hem de dolaylı yoldan psikolojik iyi oluşumuz ile ilgilidir. Sürekli başkalarından onay alma isteği kişinin kendi öz saygısına, öz değerine de uzun vadede zarar vermektedir. Kendi fikirleri yerine başkasının fikirlerine daha fazla değer verdiğinden kendisini ön planda görmeyebilir ve kendi fikirlerini önemsiz hissedebilir. Sürekli “acaba beğenildim mi?” sorusu zihni meşgul eder. Sosyal etkileşimlerde performans korkusu, reddedilme endişesi ve stres seviyesi artabilir. Birey kendi değerlerinden çok başkasının beklentilerine göre davranmaya başlar bu da kimlik karmaşasına ve hayatın anlamsızlaşmasına sebep olabilir. Onay arayan kişiler başkalarının beğenisini kaybetmemek için sınırlarını korumakta zorluk çekebilirler. Bu durum da hem kendi sınırlarının ihlal edilmesine hem de duygusal bağımlılıklara yol açabilir. Karşılıklı ve sağlıklı ilişki dinamiği gelişemez. Onay ihtiyacı olan bireyler kendilerini sık sık başkalarıyla kıyaslayabilirler. Sosyal medya gibi platformlarda bu durum, yetersizlik hissini derinleştirerek içsel tatminsizlik hissini yaratabilir.
Neden Başkalarının Onayına İhtiyaç Duyarız?
- Sevgi ve onay davranışlara veya başarıya bağlandığında çocuk “kabul görmek için kendim olmamalıyım” düşüncesini benimseyebilir. Bu da yetişkinlikte sürekli dışarıdan onay aramaya dönüşür.
- Bir başka neden, düşük öz saygı olabilir. Başkalarının beğenisi ve onayı kişiye daha değerli hissettirir, kendine olan güvenini artırır. Kendi değerini bilmediği ve kendinde bu potansiyelin var olabileceğine inanmadığı için başkalarının fikirleri daha değerli gelebilir. Bu durum da öz saygının düşüklüğünden kaynaklanabilir. “Ben tamamım” diyemeyen biri “sen tamam diyene kadar ben tamam değilim” görüşünü benimseyebilir. Başarının, dış görünüşün veya statünün aşırı yüceltildiği bu zamanlarda kişi daha fazla onay aramaya girer. Sosyal medyadaki beğeniler, yorumlar değer göstergesi olarak algılanıldığından bu kişiler için bu mecralar önemli bir rol oynar.
- Çocukken yaşadığınız tecrübeler de onay arayışında etkili bir rol oynayabilir. Yaptığınız hiçbir işi övmeyen, sürekli eleştiren, başarılarınızı görmeyen, takdir etmeyen bir aile ortamı varsa bu onay arama isteğinizi arttırabilir. Bu ailede büyüyen çocuk “hata yaparsam sevilmem” inancını benimseyebilir. Bu inanç bireyi mükemmel ve kusursuz görünmeye zorlar. Mükemmeliyetçilik çoğu zaman onay almanın maskelenmiş halidir. Onay aramanın başka bir yansıması olarak kaygılı bağlanan bireyler, ilişkiyi sürdürmek ve terk edilmemek için fazla uyumlu ve fazla verici biri haline gelebilir. Bu da dış onaya bağımlı bir benlik yapısı yaratır.
Peki bu durumun üstesinden gelmek için neler yapabiliriz?
1- İlk adım farkındalıktır. Kendinize “Ne zaman bir kararı başkasının düşüncesine göre veriyorum?”, “Hayır demekte neden zorlanıyorum” veya “Hangi davranışlarımı beğenilmek için yapıyorum?” gibi küçük sorular sorabilirsiniz.
2- Çocukluk inançlarını sorgulamaya başlayabilirsiniz. Onay arama genellikle şu gibi içsel inançlarla başlar:
“Sevilmek için uyumlu olmalıyım.” ya da “ Hata yaparsam değerim azalır.” Bunların otomatik düşünce olduğunu fark ederek onların yerine daha gerçekçi düşünceler koymayı deneyebilirsiniz. Örnek olarak: “Herkesi mutlu etmek zorunda değilim” veya “Benim değerim başkasının onayından bağımsız” şeklinde düşünmeye çalışabilirsiniz.
3- Hayır deme pratiği yapabilirsiniz. Başlangıçta zor gelebilir ama küçük adımlarla başlayabilirsiniz. Örneğin sizi tüketen bir görevi reddedebilirsiniz.
4- Hayattaki temel değerlerinizi (dürüstlük, güvenilirlik) keşfedebilirsiniz. Hayatınızı bunlara göre şekillendirmeye çalışın, başkalarının beklentilerine göre değil.
5- Kabul tutumunu benimseyebilirsiniz. Bazen beğenilmemek, yanlış anlaşılmak ya da hata yapmak kaçınılmazdır. Bu tür anlarda içsel değerlerini koruyabilmek gerçek özgürlüktür.
6- Sosyal medya kullanımınızı gözlemleyebilirsiniz. İçerik üretirken şu soruyu sorun: “Bu paylaşım benim için anlamlı mı yoksa takipçilerim için mi paylaşıyorum?”
7- Kendinize güveni içsel olarak inşa etmeye çalışabilirsiniz. Başarılarınızı ve çabalarınızı yazın, takdir edin. Onay alınmadığında kırılıp üzülmek yerine "Bugün kendi ihtiyaçlarımı önceledim, bu benim için önemli bir gelişme" diyebilirsiniz.
Yazar: Zeynep Yankılıç
Kaynakça
- Macdonald, G., Saltzman, J., & Leary, M. (2003). Social approval and trait self-esteem.. Journal of Research in Personality, 37, 23-40. https://doi.org/10.1016/S0092-6566(02)00531-7.
-Maurya, A. (2020). Approval Motive as an Interactive Predictor of Mental Health. Mind and Society, 9. 28-32. 10.56011/mind-mri-91-2-20204.
-Rudolph, K., Caldwell, M., & Conley, C. (2005). Need for approval and children's well-being. Child development, 76 2, 309-23 . https://doi.org/10.1111/J.1467-8624.2005.00847_A.X.