Gündem hızla değişip sosyal medya bildirimleri susmazken haberleri bu kadar sıkı sıkıya takip etmemizin ardında sadece “bilgi ihtiyacı” mı var yoksa bu, zihnimizi ele geçiren daha derin bir bağımlılık mı? Zor zamanlarda sosyal medyadan uzak olmak çoğumuz için zor bir duruma dönüşüyor. Sürekli yeni gelen haberler, bildirimler bizleri ekranlara daha çok bağlıyor. Zor, belirsiz ve karmaşık dönemlerde sosyal medyadan kopamamanın belli başlı nedenleri vardır.
Zorlu Gündemlerde Neden Sosyal Medyadan Kopamayız?
- Bilgiye erişim ve kontrol ihtiyacı bu durumun en temel nedenlerinden biridir. Özellikle stresli zamanlarımızda çevremizde olup biteni anlamak ve kontrol edebilmek isteriz. Sosyal medyada sürekli yenilenen bilgi akışı sayesinde bu ihtiyacımızı çok hızlı ve kolay bir şekilde karşılar. Aynı zamanda güncel konuları takip etme isteği belirsizliğin yarattığı kaygıyı azaltma isteğine dönüşür fakat sosyal medyada çok fazla vakit geçirmek aksine çoğu zaman kaygıyı arttırır.
- Bir diğer neden ise FOMO yani gelişmeleri kaçırma korkusudur. Önemli bir haberi veya bilgiyi kaçırma endişesi bizi sürekli ekran başında olmaya iter. Zor zamanlarda bu endişe ve korku daha da artar, bundan sebep başkalarının olaylara nasıl tepki verdiğini görmek isteriz. Sonucunda da kendi fikirlerimizi oluşturmak için sosyal mecralara giriş yaparız.
- Stresli ve gündemin yoğun geçtiği zamanlarda kendilerini yalnız hissetmemek için sosyal medyaya bakma gereksinimi de duyarız ve bizimle aynı durumda olan insanları gördüğümüzde rahatlama hissederiz.
- Haberleri takip etmek ve gündeme dair paylaşım yapmak, bir vatandaşlık görevi, ahlaki bir yükümlülük olarak görülebilir; tepki gösterme, sosyal olarak faydalı olma, topluluğa ait olma arzusundan da kaynaklanabilir.
- Sosyal medya kullanımı beyinde dopamin seviyesinde artışa sebep olur. Beğeniler, bildirimler, sosyal mecradan gelen etkileşimler hoşumuza gidip alışkanlık yarattığı için bu durum sürekli olarak kontrol etme isteği uyandırabiliyor. Beyin bu ödüllendirilme sistemine alışmamıza yol açarak sosyal medya kullanımımızı arttırır. Zor zamanlarda bu etki daha çok tetiklenir çünkü yeni ve dikkat dağıtıcı bir bilgi arayışı içinde oluruz.
- Haberlerde olumsuz başlıklar ve yazılar pozitif içerikli yazılara göre daha fazla merak edildiği ve okunduğu bunu yazan ve yayımlayanlar olumsuz içerikli yazıları ve haberleri tercih ediyorlar. Habercilik de okuyucuyu çaresiz hissettirecek bir dille yapılıyor. Bundan dolayı bizlere okunabilecek olumlu haberler verilmediği takdirde bu kadar olumsuz habere de ister istemez maruz kalıyoruz ve kaçamıyoruz.
- Bu durumdan kurtulmak ve psikolojik iyi oluşumuzu ve sağlığımızı korumak için yapılabilecek birkaç yöntem var. Sizlere bu stratejilerden bahsetmek isterim:
Bu Dönemlerde Psikoloji İyi Oluşumuzu Nasıl Koruyabiliriz?
- Olumsuz haberlere erişiminizi engelleyerek veya sınırlandırarak başlayabilirsiniz.
- Kötü haberlerin ortaya çıkardığı olumsuz duyguları yatıştırmak için egzersizler, hobiler veya sosyalleşme faaliyetleri gibi zihin sağlığınızı iyileştirecek aktiviteler yapabilirsiniz.
- Arkadaşlarınızla ya da ailenizle kötü etkilendiğiniz konuları konuşmak sizi rahatlatabilir. Onlara olumsuz duygularınızdan bahsetmekten kaçınmayın.
- Tarafsız haberler sunan ve olumsuz hikayelerin yanı sıra olumlu hikayelere de yer veren haber kuruluşlarını takip etmeyi tercih edebilirsiniz.
- Sorunların kendisine odaklanmak yerine çözümlerine daha çok dikkat etmeye çalışabilirsiniz.
- Kendinizi çok bunaltmadan ve kötü etkilemeden bazı konular hakkında bilgi sahibi olmaya çalışmak doğaldır. Her gün ne kadar haber tüketeceğinize kendiniz karar verebilirsiniz ve aynı zamanda içeriklerin neler olduğuna da dikkat edebilirsiniz.
Genel olarak bakıldığında hangi içerikleri tüketip tüketmeyeceğiniz sizin elinizdedir. Okuduğunuz, izlediğiniz haberleri ve bilgileri kendiniz belirlediğiniz için sosyal platformlarda karşınıza çıkabilecek olan haberleri de önceden belirlemiş oluyorsunuz. Bu sebeple takip ettiğiniz içerikleri daha dikkatli seçerseniz sizi olumsuz etkileyebilecek türde içeriklere devamlı bir şekilde maruz kalma olasılığınızı azaltabilirsiniz.
Yazar: Zeynep Yankılıç
Kaynakça
-
Berg, A. (2022). Is There a Duty to Read the News?. Journal of Moral Philosophy. https://doi.org/10.1163/17455243-20223972.
-
Chou, H. T., & Edge, N. (2012). "They are happier and having better lives than I am": the impact of using Facebook on perceptions of others' lives. Cyberpsychology, behavior and social networking, 15(2), 117–121. https://doi.org/10.1089/cyber.2011.0324
-
Johnston, W. M., & Davey, G. C. L. (1997). The psychological impact of negative TV news bulletins: The catastrophizing of personal worries. British Journal of Psychology, 88(1), 85–91. http://doi:10.1111/j.2044-8295.1997.tb02622.x
-
Lin, L. Y., Sidani, J. E., Shensa, A., Radovic, A., Miller, E., Colditz, J. B., Hoffman, B. L., Giles, L. M., & Primack, B. A. (2016). ASSOCIATION BETWEEN SOCIAL MEDIA USE AND DEPRESSION AMONG U.S. YOUNG ADULTS. Depression and anxiety, 33(4), 323–331. https://doi.org/10.1002/da.22466