"Çocukken ilişkilerimiz güvenliyse, bebeklik yıllarımızdan itibaren başkalarıyla sağlıklı ve sevgi dolu ilişkiler kurmayı öğrenmeye başlarız."
John Bowlby
Bağlanma stilleri ilişkilerdeki dinamiklere, davranışlara ve tavırlara göre değişkenlik gösterir. Özellikle küçük yaşlarda anne veya bakım veren ile olan bağ ve iletişim çok etkilidir. Çocukluk dönemindeki anne-çocuk bağı da gelecekteki arkadaş, romantik ilişkilerini kurmada doğrudan etkilemektedir. Günümüzde birçok insan bağlanma stillerinden haberdar. Günlük sohbetlerde geçmişe göre rahatça konuşulmaya başlandığını fark ediyoruz. Bu yüzden bağlanma stillerinin ne olduğundan kısaca bahsetmek isterim:
1- Kaçıngan Bağlanma Stili: Genelde bu stile sahip kişiler ilişkilerinde bağımsız, duygusal yakınlıktan ve yakın ilişkilerden kaçınma eğilimi olan kişilerdir.
2- Kaygılı Bağlanma Stili: Bu bağlanma stiline sahip olan bireyler ise ilişkilerinde terk edilme korkusu içindedirler. Kendilerini güvende hissetmezler. Kabul edilmek isterler, güvence altında olmak isterler.
3- Güvenli Bağlanma Stili: Güvenli bağlanan kişiler, ilişkilerinde güvende hissederler. Yakın ilişkilerden keyif alırlar. Başka insanlarla duygularını çekinmeden rahatça paylaşırlar. Genellikle uzun süreli ilişkilerin de ana kaynağıdır.
Güvenli bağlanan insanlarda şu özellikler mevcuttur:
- Öz saygıya sahiptirler.
- Hem aileleriyle hem de arkadaşlarıyla duygularını, düşüncelerini rahatça paylaşabilirler.
- Hayattan ne istediklerini bilirler, belirli bir amaçları olur ve bu hedefe ulaşmak için çaba sarf ederler.
- Kendilerini oldukları gibi kabul eder, kendilerini severler, hatalarını kabul eder ve bunlardan ders çıkarırlar.
Güvenli bağlanan ikililerde;
- Empati duygusu gelişir.
- Karşılıklı bir güven ortamı oluşur.
- Bir problem olduğunda açıkça ifade ederler ve üzerine düşünerek çözüm üretmeyi başarabilirler.
- Birbirlerinin sınırlarına saygı duyar ve müdahale etmezler. Herkesin kendi özel alanı vardır.
Güvenli bağlanmanın iyi oluşumuza etkisini de birkaç başlık altında inceleyebiliriz:
Yakın İlişkilerde Rahat Olma
- Partneri, alan tanınmasını istediğinde kendini kötü veya reddedilmiş hissetmezler.
- Duygusal yakınlaşmada rahat hissederler ve bu rahatlıkla karşılıklı eşit bir şekilde hissedilir ve yaşanır.
- Özgürlüklerine karşılıklı saygı duyarlar.
Sağlıklı İletişim ve Sınırlar
- Kişiler karşılıklı saygı çerçevesinden çıkmaz ve sınırları birbirlerinin anlayışlarına göre belirlerler.
- İletişimde birbirlerine açık olurlar.
- Problemleri çözümcül ve sakin bir şekilde konuşurlar, çözerler.
- İlişkide bir taraf sınır koyduğunda, diğer kişi abartılı tepki vermez ve kişisel olarak üstüne alınmaz.
- İlişkide bir tarafın kişisel bir problemi olduğunda her ikisi de çözmeye ve yardımcı olmaya çalışır.
Öz Güven ve Öz Yeterliliğe Etkisi
- Genellikle güvenle bağlanan kişilerin hayata ve olaylara karşı olumlu ve pozitif bir perspektifi vardır.
- Yetenekleri ve becerileri hakkında da kendilerine güvenirler, ilişkilerde birbirlerinin hedeflerine ulaşmaları için destek olurlar.
- Birbirlerinin başarılarını kıskanmazlar, destek olurlar ve başarılarını kutlarlar.
- Güven bireylerin ilişkilerinde risk almalarında kolaylık sağlar. Güvenilir bir partnerle, bireyler daha fazla duygusal yatırım yapma ve kendilerini açma konusunda cesaret bulurlar. Bu durum ilişkinin derinleşmesine ve daha sağlam bir temel oluşturmasına yardımcı olur.
Duygularımızı Düzenlemede Fayda Sağlaması
- Duygularını etkili bir şekilde yönetebilirler. Duygusal olarak rahat hissetmelerinde yardımcı olur. Sağlıklı bir iletişim kurarak duygusal ihtiyaçlarını ifade edebilirler. Bu durum duygusal rahatlık ve güven hissi yaratır.
- Bu kişiler stresli oldukları zamanlarda duygularını kontrol edebilme becerisine sahip olup duruma adapte olmaya çalışırlar ve karşılıklı birbirlerine bu konuda yardımcı olmaktan çekinmezler.
Güven ve Güvenilirlik Seviyelerinde Artış
- Güvenli bağlanılan ilişkilerde kişilerde güvenilir olur. Bu insanlar ilişkilerinde ne ise o olur. Özellikle romantik ilişkilerde çok önemli olduğu gibi diğer arkadaşlık ilişkilerinde de bu durum böyledir. Güvenilir bir ilişki bireylerin zor zamanlarında birbirlerine destek olmasını sağlar. İnsanlar güven duydukları partnerlerine duygusal olarak daha fazla açılırlar. Bu da karşılıklı destek ve anlayışın artmasına yardımcı olur.
Sonuç olarak güvenli şekilde bağlanan kişiler ilişkilerini sağlıklı bir şekilde sürdürme becerisi geliştirir. Bu unsurlar kişilerin birbirlerine olan bağlılıklarını arttırır ve ilişkilerin kalitesini yükseltir. Kişiler bireysel olarak da zihnen ve fiziksel olarak kendilerini güvende hissederler, günlük yaşantılarında iyi hissetmelerine yardımcı olur. Bireylerin duygusal sağlığı güçlenir, ilişkilerinde sağlıklı dinamikler oluştururlar ve genel iyi oluş hallerini artırırlar.
Yazar: Zeynep Yankılıç
Kaynakça
- Ainsworth, M. D. S., Blehar, M. C., Waters, E., & Wall, S. (1978). Patterns of attachment: A psychological study of the strange situation. Lawrence Erlbaum.
- Cassidy, J., Jones, J. D., & Shaver, P. R. (2013). Contributions of attachment theory and research: A framework for future research, translation, and policy. Development and Psychopathology, 25(4pt2), 1415–1434. http://doi:10.1017/s0954579413000692
- Hazan, C., & Shaver, P. (1987). Romantic love conceptualized as an attachment process. Journal of Personality and Social Psychology, 52(3), 511–524. http://doi:10.1037/0022-3514.52.3.511
- Simpson, J. A., & Rholes, W. S. (2017). Adult attachment, stress, and romantic relationships. Current Opinion in Psychology, 13, 19–24. http://doi:10.1016/j.copsyc.2016.04.006