İçeriğe geç

Sepet

Sepetiniz boş

Alışverişe devam edin
Doğum Sırası ve Kimliğimize Etkileri
alfredadler18 Ara 20254 dakikalık okuma

Doğum Sırası ve Kimliğimize Etkileri

Aynı ailede büyüyen kardeşlerin kişilik, sorumluluk anlayışı ve hayata bakış açıları çoğu zaman birbirinden farklıdır. Bu farklılıkların nedenleri arasında ebeveyn tutumları, aile içi dinamikler ve bireysel deneyimler kadar doğum sırası da önemli bir yer tutar. İlk çocuk olmanın getirdiği beklentiler, ortanca çocuğun denge arayışı ya da en küçük çocuğun ilgiyle şekillenen rolü, bireyin karakter gelişiminde belirleyici olabilmektedir. Bu nedenle doğum sırası, bireyin davranışlarını ve sosyal ilişkilerini anlamada dikkate alınması gereken önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar.

Adler, özellikle aile içindeki doğum sırasının kişilik gelişimi üzerindeki etkisine odaklanmıştır. Doğum sırasının bireyin kişilik özellikleri, kariyeri ve sosyal ilişkileri üzerinde önemli bir belirleyici olduğunu savunmuştur. Benzer doğum sırasına sahip çocukların psikolojik özelliklerinin birbirine benzediğini belirtmiştir. Ayrıca, Adler’in bu psikolojik kuramı, çocuklarda aşağılık duygusu, üstünlük çabası ve sosyal ilgi gibi kavramlar üzerinden çocuk gelişimini açıklamaya çalışır. Doğum sırasının çocukların davranışları ve psikolojik uyumları üzerinde etkili olduğu, örneğin en küçük çocukların çok fazla ilgi odağı olabildiği, ilk çocukların aşırı rekabetçi olabileceği ve ortancaların arabulucu rolde olup aile içinde dengeleyici bir pozisyona sahip olması gibi durumlar da araştırmalarda yer almıştır. Doğum sırası teorisine göre, 

İlk çocuklar, başlangıçta ailenin tüm ilgisini ve beklentisini tek başına üzerinde toplar; bu nedenle genellikle daha sorumlu, kurallara uyumlu ve başarı odaklı yetiştirilir. Ebeveynler, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde ilk çocuğa örnek olma, liderlik etme ve kardeşlerine yol gösterme rolleri yükleyebilir. Ancak kardeş doğduktan sonra yaşanan ilgi paylaşımı, ilk çocukta tahttan indirilmişlik hissi, kıskançlık ya da aşırı mükemmeliyetçilik gibi duyguların gelişmesine de neden olabilir. Adler, bu nedenle ilk çocukların çoğu zaman düzeni seven, otoriteye yakın ve toplumsal kurallara duyarlı bireyler olma eğilimi gösterdiğini belirtir.

İlk Çocukların Muhtemel Güçlü Yönleri

  • Organizasyon becerileri gelişmiştir.
  • Güçlü öz denetim, sorumluluk bilinci vardır.
  • Düzenli ve liderlik kapasitesi yüksek düzeydedir.
  • Otoriteyle işbirliği yapmaya daha yatkınlardır.
  • Başarı odaklı ve mükemmeliyetçi olabilirler.
  • Hırslı ve kurallara bağlıdır; özel ayrıcalık ve yetki duygusu geliştirirler.

İlk Çocukların Muhtemel Zorlukları

  • Baskı, stres, beklentilerden etkilenme,
  • Çok kontrollü veya dominant davranışlar olabilir.

Ortanca çocukların özellikleri çoğunlukla hem kendilerinden büyük hem de küçük kardeşleriyle aynı anda ilişki kurmak zorunda kalmalarından etkilenir. Adlerci bakış açısına göre ortanca çocuk, ailede ne “ilk” olmanın ayrıcalığını ne de “en küçük” olmanın ilgisini yaşar. Bu sebeplerle arkadaşlıklara daha fazla önem verir, kendini “görünmez” hissedebilir, başkalarından daha bağımsız bir şekilde çalışmak isteyebilir, kimlik arayışı ve değer görmeme hissi gibi zorlanmalar yaşayabilirler.

Ortanca Çocukların Muhtemel Güçlü Yönleri

  • Esneklik ve uyum içinde olurlar.
  • Sosyal ilişkilerde iyidirler. 
  • Motivasyonları yüksektir.
  • Rekabet hedefi olduğu için hırslı ve gelişime açıklardır.
  • Kendilerini kanıtlama çabası içinde olabilirler.
  • Empati kabiliyetleri yüksektir.
  • Rekabeti ve çatışmayı iyi yönetme özelliği olabilir.

Ortanca Çocukların Muhtemel Zorlukları

  • Yetersizlik hissi 
  • Sürekli kendini karşılaştırma

En küçük çocuklar daha çok ilgi odağı olabildiği için ailede daha fazla destek gören çocuk olabilirler. Özellikleri arasında daha eğlenceli, yaratıcı, sıcakkanlılık olabilir. Daha az sorumluluk alırlar, özgür ruhludurlar. 

En Küçük Çocukların Muhtemel Güçlü Yönleri 

  • Yaratıcılık
  • Sosyallik
  • Pozitif duygulanım

En Küçük Çocukların Muhtemel Zorlukları

  • Öz yeterlilik zayıflığının olması,
  • Sorumluluktan kaçma hareketlerini sergilemeleri, 
  • Riskli davranış eğilimlerinin olması olabilir.

Tek çocukların ise ailede kardeş deneyimi yaşamadan büyümeleri bazı özgün duygusal ve sosyal süreçlerden geçmelerine yol açabilir. Aile içindeki tüm ilgi ve beklentilerin kendilerine yönelmesi, tek çocukların yaşantılarını etkiler. Daha olgun, yetişkinlerle iyi iletişimde olan kardeş rekabeti olmadığı için daha bireysel yapıda oldukları görülebilir.

Tek Çocukların Muhtemel Güçlü Yönleri

  • Sorumluluk bilinçleri yüksektir.
  • Akademik olarak başarılı olma oranları yüksektir.
  • Yetişkinlerle iletişim ve etkileşimleri iyidir, zengin dil ve sosyal beceriye sahiptirler.
  • Yüksek başarı motivasyonu getirebilir.

Tek Çocukların Muhtemel Zorlukları

  • Sosyal bir çevrede uyum sağlamada zorlanma yaşayabilirler.
  • Baskı ve başarısızlık korkusu hissedebilirler. 
  • Aşırı ilginin getirdiği bağımlılığın veya mükemmeliyetçiliğin ortaya çıkması olabilir.

Adler, doğum sırasının kişilik gelişiminde önemli olduğunu, ancak çocuğun aile içindeki psikolojik konumunun ve algısının önemli olduğunu vurguluyor.

Sonuç olarak doğum sırası kişiliği belirlemez, ancak çocuğun aile içindeki algılanan rolü ve yaşantıları kişilik gelişimine güçlü bir yön verir. Aile içinde konumlarının üzerlerinde yarattığı beklenti kimliklerini anlamlı bir şekilde etkileyebilir. Bu, aynı doğum sırasında olan kişilerin her zaman aynı karakter özelliklerini gösterecekleri anlamını taşımaz.

Yazar: Zeynep Yankılıç


Kaynakça

  • Campbell, L., White, J., & Stewart, A. (1991). The relationship of psychological birth order to actual birth order. Individual Psychology: Journal of Adlerian Theory, Research & Practice, 47(3), 380–391. 
  • Eckstein, D., Aycock, K., Sperber, M., McDonald, J., Wiesner, V., Watts, R., & Ginsburg, P. (2010). A review of 200 birth-order studies: Lifestyle characteristics. The Journal of Individual Psychology.
  • Marano, K.E. (2017). An Analysis of Empirical Validity of Alfred Adler’s Theory of Birth Order.
  • Vertel, A. (2023). THE ORDER OF CHILDBIRTH IN THE FAMILY AND ITS INFLUENCE ON PERSONALITY DEVELOPMENT (USING THE PSYCHOANALYTIC PEDAGOGY OF ALFRED ADLER AS AN EXAMPLE). Zhytomyr Ivan Franko State University Journal. Рedagogical sciences. https://doi.org/10.35433/pedagogy.2(113).2023.28-37 
Paylaş