Öz Yeterlik: Kendi Kabiliyetlerine İnanmanın Gücü

Öz Yeterlik: Kendi Kabiliyetlerine İnanmanın Gücü

Öz yeterlik, kişinin belirli bir durumda başarılı olma ya da istenen bir sonucu elde edebilme yetisine ilişkin algısı, bu konudaki inancıdır. Bu, öz yeterlik hissine sahip olduğumuzda her şeyi başaracağımız anlamına gelmez, çünkü hayatta düştüğümüz, zor deneyimler yaşadığımız zamanlar da olur. Ancak öz yeterlik bizlere kendimize inanma gücü verir diyebiliriz. Birçoğumuz farklı alanlarda ve konularda başarı gösterebiliriz. Kimimiz akademik açılardan yeterli ve başarılı hissederken, kimimiz spor ya da müzik alanında daha fazla öz yeterlik sahibi olabilir. Bu nedenle öz yeterliliğimiz hakkında genel bir çerçeveye ulaşmaya çalışmaktansa, hangi alanlarda yeterli olduğumuzu, yatkın olduğumuz noktaları ve yeteneklerimizi değerlendirerek daha sağlıklı bir çıkarımda bulunabiliriz.

Hadi bunu bir örnek üzerinden ele alalım. Örneğin, piyano çalıyorsunuz ve gittiğiniz kursun yıl sonu gösterisinde siz de çalacaksınız. Bu sizin için yeni bir şey, hem heyecanlandığınız hem de gerildiğiniz bir durum. Öz yeterlik sayesinde çoğumuz bu deneyimi güzel bir şekilde yaşayacağımıza, iyi çalacağımıza dair motive olabiliriz, kendimize bu konuda inancımız artabilir. Bu inanç ve motivasyonla beraber ise başarmak için daha istekli bir hale gelebiliriz ve bu süreçte zorluklarla karşılaştığınızda onları çözmeye karşı daha dayanıklı bir halimizle karşı karşıya kalabiliriz. Mesela çaldığınız parçanın bir kısmında sürekli takılıyorsunuzdur ancak öz yeterlik ile “bunu yapabilirim, bu konuda yetenekliyim ve başarabilirim” diyerek o zorluğun üstüne daha sağlam bir şekilde gidebilirsiniz. Becerimiz ve inancımız birlikte ilerlerler. Unutmayalım ki başarı kendimize olan inançla doğar ve pekişir. Birçoğumuz öz yeterlik ile hedeflerimize daha emin adımlarla ilerleyebiliriz ve iyi oluşumuzun gelişmesini teşvik edebiliriz. Kendinize olan inancınıza bağlı olarak bir durumun üstesinden nasıl geldiğiniz, nasıl ele aldığınız da değişim gösterebilir.

Öz yeterlik, öz saygı ve öz güven kavramları bazen birbirine karıştırılabilir. Öz saygı, kişinin kendini değerli olarak tanımlayabilmesini, kendine saygı duymasını, eleştiriyi olumlu bir şekilde kucaklayabilmesini, sevmesini ve kendine güvenmesini sağlayan bir kavramdır. Öz güven ise kişinin kendini bütün özellikleriyle kabul etmesi, kendine güven ve inanç dolu olmasıdır. Öz yeterlik ise alana göre değişebilir.

 Albert Bandura öz yeterliliğe etkisi olan 4 kaynak öne sürmüştür:

  • Ustalık deneyimleri: Önceden iyi bir şekilde performans gösterdiğimiz deneyimi tekrar yaşamaya yatkın olabiliriz. Pozitif duygularımız öz yeterliliği arttırabilir. Tam tersi olarak da performansımızın düştüğü bir durumda da gelecekte onu tekrar yapmaktan kaçınabiliriz. Pratik yaparak gelişebiliriz ve o konudaki güvenimiz artabilir. Ayrıca yeni şeyler denemekten de çekinmeyin. Yeni şeyler denersem, yetersiz kalacağım veya başarısız olacağım gibi bir düşünce yapısından kurtulmaya çalışın. Bu ne kadar zorlayıcı bir şey olsa da sizlere yeni perspektifler kazanmanızda yardımcı olabilir. 
  • Dolaylı deneyimler/sosyal modelleme: Bir sınava hazırlanıyorsunuzdur. Bazı arkadaşlarınızın sınavı iyi bir şekilde geçtiğini görmek sizi de pozitif yönde motive edebilir ve sizin de bunu başarabileceğinize olan inancınız artabilir. Öz yeterliliğinin artması için kendinize rol modeller bulabilirsiniz. Birinden ilham almak, onun gittiği yolları örnek almak sizi de aynı deneyimleri yaşamaya doğru itebilir. 
  • Sosyal ikna: Çevremizdekilerin fikri olayı nasıl ele aldığımızı etkileyebilir. Çevrenizi sizi destekleyen, yardım eden insanlarla doldurmaya çalışmanız faydalı sonuçları beraberinde getirebilir.
  • Duygusal ve fizyolojik durumlar: Modumuz, stres düzeyimiz, fiziksel tepkimiz ve bakış açımızın bir zorluğu nasıl ele aldığımız üzerinde de etkisi olabilir. Örneğin, topluluk önünde şarkı söylemekten dolayı gerildiğimizde öz yeterlik seviyemiz zayıf olabilir. Pozitif tavrımızın öz yeterliliği desteklediğini görebiliriz. Pozitif olmaya çalışmayı deneyebilirsiniz. Küçük ya da büyük başarılarınızı, kendinizi yeterli ve güven dolu hissettiğiniz zamanları bir kağıda yazabilirsiniz. Bu şekilde daha uzun süre zihninizde kalır. Pozitif içsel diyaloğu kullanarak da öz yeterlik duygunuzu ortaya çıkarabilirsiniz. 

Koyduğunuz hedefleri her zaman kolay değil de, emek vererek, çabalayarak ulaşılan hedefler olarak belirlemeye çalışabilirsiniz. Bu şekilde potansiyel başka zorluklara karşı daha hazırlıklı olabiliriz ve zor bir şeyi başardığımızda kendimize olan inancımız daha da artar. Toparlamak gerekirse, kendinize inanmaktan vazgeçmemeyi ve zorluklarla karşılaştığınızda onlardan kaçmak yerine üstüne gitmeyi deneyebilirsiniz çünkü öz yeterliliğin ilk adımı kendine, kendi kabiliyetlerine inanmaktır.  

Yazar: Psikolog Aylin Özyurt

 

Kaynakça

Bandura, A. (1977). Self-efficacy: toward a unifying theory of behavioral change. Psychological Review, 84(2), 191.

Conner, M., & Norman, P. (1995). Predicting Health Behaviour: Research and Practice with Social Cognition Models. Buckingham: Open University Press.

Maddux, J.E., & Kleiman, E.M. (2020). Self-Efficacy. The Oxford Handbook of Positive Psychology, 443.

Karakaş, S. (2017). Prof. Dr. Sirel Karakaş Psikoloji Sözlüğü:
Bilgisayar Programı ve Veritabanı - www.psikolojisozlugu.com (sürüm: 5.2.0/2022)

 

Okumalara Dön